CHP’nin ülke genelindeki teşkilatlarının bugün eş zamanlı düzenledikleri basın toplantılarında, CHP Genel Merkezince “24 Saat Eğitim Maratonu” başlığı altında hazırlanan ortak basın açıklaması okundu. CHP Aksaray İl Başkanı Av. Bilal..
CHP’nin ülke genelindeki teşkilatlarının bugün eş zamanlı düzenledikleri basın toplantılarında, CHP Genel Merkezince “24 Saat Eğitim Maratonu” başlığı altında hazırlanan ortak basın açıklaması okundu.
CHP Aksaray İl Başkanı Av. Bilal Özdemir ve partililerinin katılımıyla 15 Temmuz Milli İrade Meydanı Atatürk Anıtı önünde okuduğu basın açıklaması şöyle;
Eğitim Bakanı Yusuf Tekin tarafından ‘mülakat gibi mülakat yapacağız’ söylemiyle
devam ettirilmektedir. Mülakat, yüksek standardı olan bir ölçme aracı değildir. Ama
iktidar kendi söyleminin aksine bundan vazgeçmeyerek, öğretmenlerimizi kendi
amaçları doğrultusunda elemeye devam etmek istemektedir.
Mülakatla, Milli Eğitim Akademisi ile kendi istediği dışında tek bir öğretmenin bile
çalışmasına imkan tanımak istemeyen iktidar, özel sektörde çalışan öğretmenlerin
taban maaş hakkını görmezden gelerek bugün binlerce öğretmeni mağdur etmeye
devam etmektedir. 2022 KPSS sonuçları ile ek atama sözü verilen öğretmenlerin
ataması yapılmamıştır. Engelli öğretmen atamaları yetersizdir. Ücretli ve sözleşmeli
öğretmenlikle öğretmenlerimizin emekleri sömürülmeye devam etmektedir. Deprem
bölgelerinde çifte mağduriyet yaşayan, atanmamış ya da okulu yıkıldığı için işsiz
kalmış, çocuklarından uzak kalmış görev bekleyen öğretmenlerimizin sorunları
çözülmemiştir. Daha bir yıl önce eski Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in ‘Her 100
öğrenciye 1 rehber öğretmen’ vaadi yerine ÇEDES ile pedagojik formasyonu olmayan
kişiler okullara sokulmuştur. Yine aynı bakanın “Uzman öğretmenler de artık 10 yıl
değil, 5 yıl içerisinde bu sürece tabi olacaklar.” vaadi unutulmuştur. KHK uygulamaları ile üniversitelerimizin demokratik işleyişine son verilmiş, özgür
düşüncenin ve bilimsel üretimin yerleri olması gereken üniversitelerimiz
tektipleştirilmiştir. Nitelikli öğretim görevlileri okullardan uzaklaştırılmış, öğrencilerin
sosyal etkinlikleri dahi izne tabi tutulmuş ve engellenmiştir. Anayasa Mahkemesi
CHP’nin başvurusu üzerine verdiği kararda, üniversite rektörlerinin Cumhurbaşkanı
tarafından atanması kararını Anayasa’ya aykırı bulunmuştur. Üniversiteliler için yurt
sorunu bir barınamama sorununa dönüşmüş, yoksulluk gençlerimizin üniversiteyi
kazansa bile gidememesine sebep olmuştur. Yüksek Öğretim Kalite Kurulu’na göre
2015 ile 2022 arasında 2,3 milyon üniversite öğrencisi okulu bırakmak zorunda
kalmıştır.
Mesleki eğitim, Türkiye’nin eğitim gündeminin ana konularından biri olmaya devam
etmektedir. MESEM’lerle çocuklarımız iş öğrenen değil, iş gören kişiler haline
getirilmiştir. Çocuklarımız 4 gün işe 1 gün okula denerek okullardan uzaklaştırılmış,
üzerine bir de yasal olmayan şekilde okul saati dışında ve hafta sonlarında ağır işlerde
çalıştırılmıştır. Yoksul halkın çocukları için tek seçenek haline gelen MESEM’lerde
birçok çocuğumuz fiziksel ve ruhsal sorunlarla baş başa bırakılmıştır. Çocuklarımız
buralarda uğradıkları iş kazalarında yaralanmaya ve ölmeye devam etmektedir. İşçi
Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin araştırmasına göre ise 2013-2022 yılları arasında
toplamda 616 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir. Alperen, Erol, Murat, Arda,
Ömer, Ulaş, Zekai, Yiğit… Son bir yılda MESEM’lerde 336 öğrenci çıraklık yaptırılırken
iş kazası geçirmiş, 9 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve sorumlu Bakanlarının, ekonomi bilimini
göz ardı eden siyasal tercihleri ile Türkiye, büyük bir ekonomik kriz ile karşı karşıya
gelmiştir. Derin bir yoksullukla mücadele eden halkımız, çocuğunun beslenme
çantasına bir yumurta bile koyamaz hale gelmiştir. Mahmut Özer’in 2022- 2023 Eğitim
Öğretim yılının ikinci döneminde başlattığı okul öncesinde ücretsiz yemek uygulaması,
bir yıl bile sürmeden, 2023- 2024 Eğitim Öğretim yılında, yeni bakan Yusuf Tekin
tarafından iptal edilmiştir. Oysa, bir öğün ücretsiz yemek ve temiz su ihtiyacı çocukların
sağlıklı gelişimi için hayati derece önem taşımaktadır. TÜİK 2022 verilerine göre üç
çocuktan biri (yüzde 35,3) ciddi maddi yoksulluk ve yetersiz beslenme sorunu ile karşı
karşıyadır. Yetersiz beslenme, çocukların fiziksel gelişimini, okul için hazır
bulunuşluğunu, akademik başarısını ve okula devamını da etkilemektedir. Fakat iktidar
bunu görmezden gelmeye devam etmektedir.
En başta söylediğimiz gibi, eğitim sitemimizin sorunları anlatmakla bitmeyecek hale
gelmiştir. 22 yıllık AKP iktidarının eğitim sistemimizde yarattığı tahribatı gerek
sokaklarda gerek Meclis’te gerek yargı yoluyla, olduğumuz her yerde dile getirmeye ve
mücadele etmeye devam edeceğiz.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak, eğitim mücadelemiz dün ve bugün olduğu gibi yarın da
devam edecektir. Çocuklarımızı ve gençlerimizi AKP’nin karanlığına teslim
etmeyeceğiz.
Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, “Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı,
yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder.”
Laik, bilimsel, nitelikli, demokratik, kapsayıcı ve kamusal eğitim haktır!
Saygılarımızla.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)